"Belgesel-Biyografi" Kategorisinde Öneriler
09 Ara 2015
Cinderella Man – Külkedisi Adam (2005)

Baş yapıtlara imza atan ve hemen hemen tüm filmlerine bizi kendine hayran bırakan adam: Russel Crowe karşımıza boksör James J. Braddock gerçek hayat hikayesiyle çıkıyor. Renée Zellweger, Braddock’un güzel, eşine ve çocuklarına bağlı eşi Mae rolünü alırken, Paul Giamatti’nin menajerlik performansından etkileneceksiniz. Filmin yönetmenliğini A Beautiful Mind, The Da Vinci Code filmlerinin yönetmeni olan Ron Howard üstleniyor. Imdb puanı 8/10. Braddock kariyerinin zirvesindeyken Büyük Buhran yüzünden tüm birikimini kaybetmiştir. Kötü bir boks maçından sonra lisansı elinden adamımız Eşi Mae ve üç çocuğuna bakmak için...
27 Kas 2015
Oranges and Sunshine – Portakallar ve Günışığı (2010)

Portakallar ve Günışığı az önce izlediğim ve hemen yorumunu yazmak istediğim bir film. Gerçek bir hikayeden alınıyor. 1980 li yıllarda sosyal hizmet uzmanı olan Margaret Humphreys kendisine gelen biri sayesinde bir gerçekle yüzleşiyor. Sürgün edilen çocuklar. Özellikle 1950’li yılların ortasından 1960’lı yıllarında ortasına kadar oldukça yoğun bir şekilde İngiltere’den Avustralya’ya en büyükleri 13 yaşında olmak üzere gemiler dolusu çocuklar gönderildiği ortaya çıkıyor. Bu çocukların birçoğuna ailelerinin vefat ettiği söyleniyor. Avustralya’ya gönderilen çocuklar orada cinsel ve fiziksel tacize uğruyorlar. Birçokları acıyı içinde yaşamaya devam ediyor. Çok...
06 Tem 2015
Suite Francaise – Aşk Uğruna (2014)

Merhabaaa! Yepyeni bir isim olarak ben de sizlere bir film tavsiye etmek istedim. Şu sıralar tarih ve dram filmlerine takmış durumdayım. Geçen günlerde izlediğim ve etkilendiğim bir film Aşk Uğruna. Aslında orijinal adı Fransız Suiti. Bu film Irene Nemirowsky adlı Fransız bir yazarın kitabından uyarlamadır. Filmin gerçekçi yönleri vardır. Film 1940 Fransa da geçiyor. Alman ordusunun Fransayı işgal etmesini anlatıyor. Şehre gelen Alman askerler yerli halkın evlerine yerleştiriliyor. Esas kızımız Lucille ve onun kayınvalidesi etraflarındaki bir çok kişiden daha zengindir. Lucille evine yerleşen Alman...
21 Haz 2015
Downfall – Çöküş (2005)

Berlin ele geçilirmiş, Hitler ve müritleri kalelerinde inatla savaşa tutunmaya çalışırlar. Gelmiş geçmiş en iyi Hitler filmlerinden olduğuna hiç şüphe yok. Nesnelliği ön planda tutan ve o zamanın havasını çok iyi yansıtan bir film. Bununla beraber Bruno Ganz’ın oyunculuğu, eşini canlandıran Alexandra Maria Lara’nın güzelliği ve Ganz’la mükemmel uyumu filmi soluksuz izleten diğer faktörlerden. Tabiki savaş ve ölüm konulu bir film olunca eğlenceli kahkahayla izleyebileceğiniz bir film beklemezsiniz ki öyle de zaten. Kasvetli havası bazen sıkıcı olabilmesi de filmin eksilerinden. Bunlar gerçekçilik için gerekli faktörler ki...
11 Haz 2015
The Motorcycle Diaries – Motosiklet Günlüğü (2004)

Motosiklet Günlüğü filmini izlediğim için kendimi şanslı görüyorum. Hayatın içinden bu kadar samimi, bu kadar dobra bir filmin gerçek bir hikayenin bizlere sunumu olması böyle filmleri benim gözümde ayrı bir yere koyuyor. Bu film dünyanın en bilinen isimlerinden biri olan Che Guevara’ nın gençlik yıllarında arkadaşıyla yaptığı uzun bir yolculuğu konu alıyor. Bu film birçok insanın hayatını değiştirmiş Che Guevara’ nın filmi değil. Bu film tıp öğrencisi olan Ernesto Guevara de la Serna’ nın nasıl yollardan geçerek devrimci bir lider olduğunun filmidir. Bir nevi...
04 Haz 2015
Amadeus (1984)

Yazımı okumadan önce ön yargılarınızı bir kenara bırakmanızı istiyorum. Wolfgang Amadeus Mozart… Bir müzik dehasının karmakarışık dünyasına hoş geldiniz! Bir de operayı seviyorsanız bu film tadından yenmez. Eğer operadan nefret ediyorsanız filmi izlemeyin demiyorum. Filmde herkes kendinden bir şeyler bulabilir ancak müzik sizin de Amadeus gibi tutkunuzsa bir an önce filmi açıp izlemenizi tavsiye ederim. Mozart, bir müzik dehası olmasına karşın hayatını bir türlü düzene sokamayan dengesiz bir kişilikti. Onu kıskananların olması işten bile değildi. Mozart’ın çağdaşı müzisyen Antonio Salieri onu kıskananlardan mı nefret edenlerden mi...
02 Haz 2015
21 (2008)

Hazır taze taze izlemişken sizlerle bu keyifli filmi paylaşayım dedim. İyi zaman geçirmek için gayet uygun bir film diyebilirim. Gerek olayların akışı, gerek oyunculuklar çok hoşuma gitti ve tabi ki yüzünüzde tebessüm yaratacak bir son… Filmimiz MIT’de (Massachusetts Institute of Technology – Massachusetts Teknoloji Enstitüsü) öğrenci olan Ben’in Harvard üniversitesinde tıp okuma hedefi doğrultusunda yaptığı şeyler ve başından geçen olaylar etrafında şekilleniyor. Seyir zevki oldukça yüksek ve birçok duygu barındıran bir film. Yeri geldiğinde üzülüp, yeri geldiğinde ufak bir tebessüm ettiğiniz oluyor. Şunu eklemek isterim,...
25 May 2015
In The Name Of The Father – Babam İçin (1993)

Yanlış mekan, yanlış zaman tanımı bu film için söylenmiş olmalı. In The Name Of The Father filmi, 1974 Guildford bombalamasından sorumlu tutulan Gerry Conlon’un hayatını konu alıyor. Karaktere hayat veren Daniel Day-Lewis ve “Şurada öyle olabilir miydi/şöyle oynayabilir miydi?” cümlelerini telaffuz etmeyeceğiniz bir performans sergiliyor. İrlandalı Gerry Conlon 70’li yıllarda İngiltere’ye gelir ve hiç ilgisi olmadığı hâlde Guildford bombolamasını yapan kişi olarak beraberinde babası ve birkaç arkadaşıyla birlikte tutuklanır. İngiltere’nin insan hakları ve adalet anlayışı yönünden ne kadar basit kaldığına dişleri sıka sıka şahit oluyoruz....
29 Nis 2015
Wild – Yaban (2014)

Sanırım ben başını alıp uzaklara giden insanların hikayelerini izlemeyi seviyorum. Wild, bu yılın Oscar ödüllerinde En iyi kadın oyuncu dalında başrol Reese Witherspoon ile aday bir filmdi. İzlemeye değer mi bilemediğimden hep ertelemiştim ama böyle yaptığıma üzüldüm çünkü gerçekten başarılı bir film olmuş. Annesinin kaybını bir türlü kabullenemeyen, evli olmasına rağmen düzenli bir hayata sahip olamayan Cheryl, artık son noktada kafasını toplamak için Amerika kırsallarında yaklaşık 3 ay sürecek bir yürüyüşe çıkmaya karar verir. Yürüyüşü boyunca yaşadıkları, öğrendikleri ile birlikte flashback şeklinde geçmişinde yaşadıklarnı,...
19 Mar 2015
Einstein And Eddington (2008)

Biri dünyanın en ünlü insanlarından biri olan herkesin ismini bildiği Albert Einstein diğeri ise ismi duyulmamış olsa da kendini bilime adamış İngiliz Sir Arthur Stanley Eddington. Filmimiz 2.Dünya Savaşı sırasında bu iki insanın farklı taraflarda olmasına rağmen bilim uğruna farklılıkları göz ardı ederek mektup yoluyla birbirlerine yardım edip Einstein’ in Genel Görecelilik Kuramını ortaya çıkartırlar. İki bilim adamı arasında geçen bir film beni tahmin ettiğimden daha çok içine çekti ve sürükleyici senaryosuyla 90 dakika bir çırpıda bitti. Sizde Albert Einstein’ ın dünyaya ününü duyurduğu zamanı...
01 Mar 2015
8 Saniye – 2015

Son zamanlarda izlediğim en güzel Türk filmi 8 Saniye.. Yönetmen Ömer Faruk Sorak uzun bir senaryo ve prodüksiyon çalışması sonrası çekmiş bu filmi. Maalesef ki görsellik açısından biz Türklerin tek başına yapamayacağı kadar başarılı, yabancı ortaklı bir film olmasının avantajı burada devreye giriyor bence. Görüntüler, oyunculuklar harika ve çok gerçekçi. Başrolde, filmde de hikayesi anlatılan Esra İnal’ın bizzat kendisinin oynaması da bunun başlıca sebeplerinden olabilir. Ben fragmanı izlediğimde filmi tam olarak anlayamadım, hatta “tuhaf sahneler vardı korku filmi falansa izlemem” dedim. Birkaç yerde filmin...