"Aile" Kategorisinde Öneriler

(+42) Kişi oy verdi. Bu filme oy vermek ister misiniz?

This Is Where I Leave You – Yedi Dayanılmaz Gün (2014)

Biraz dram, biraz komedi, çok ama çok az romantizm; gözyaşı, tebessüm, kahkaha, geçmiş, şimdi… Babalarının ölüm haberini alan 5 kardeş cenaze töreni için annelerinin evine giderler. Fakat törenden sonra ufak bir sürpriz ile karşılaşırlar. Anneleri çocuklarından 7 gün boyunca onunla evde kalmalarını ve bu günleri babalarının vasiyeti üzerine bir sandalye tepesinde geçirmelerini ister. Bir şekilde doğup büyüdükleri kasabadan kaçan bu kardeşler aynı çatı altında toplanmıştır artık. Geçirdikleri bir haftaya eski yeni aşklar, kahkahalar, gözyaşları ve daha bir sürü olay sığdırabilen bu kardeşlerin başına gelenleri...
(+40) Kişi oy verdi. Bu filme oy vermek ister misiniz?

Pleasantville – Yaşamın Renkleri (1998)

  Konusunu hep duyduğum ve merak ettiğim ama bir türlü izleme fırsatı bulamadığım bir filmdi Pleasantville. İsminin Türkçe çevirisi beni dehşete düşürse de o konuya çok değinmeyeceğim ama “Güzel Köy” falan deselermiş daha iyi olabilirmiş :) Her neyse, izlemesi inanılmaz keyifli çok tatlı 2 saat geçirmenizi sağlayacak olan filmin başrollerinde Reese Witherspoon ve Tobey Maguire var. 1998 yapımı olduğundan herkes gencecik! Henüz toy bir delikanlı olan Paul Walker da az ve öz olarak bulunuyor filmde. David ve Jennifer birbirine pek benzemeyen iki kardeştir. David’in...
(+39) Kişi oy verdi. Bu filme oy vermek ister misiniz?

The Family Man – Aile Babası (2000)

Yine bir Nicolas Cage performansıyla birleşen ve yönetmen koltuğunda Brett Ratner’in oturduğu, adından da belli olduğu gibi bir aile filmi. Bir gün eski sevgilisinden bir çağrı alan Jack onun kendi parası için veya menfaat doğrultusunda aradığını düşünür fakat işler öyle değildir. Jack bir gece yatağına yatar ve sabah kalktığında terkettiği eski sevgilisi yatağında fakat yatağında olan bir tek o değildir 2 çocuk ve birde katlanmak zorunda kalınan bir köpek. Lüks hayatından ferrarisinden tamamen vasat krediyle alınmış bir ev station vagon bir araba ile uyanan...
(+39) Kişi oy verdi. Bu filme oy vermek ister misiniz?

Despicable Me – Çılgın Hırsız (2010)

Her şeyi ile dört dörtlük olan bir banliyöde olaysız geçen günler, harika komşular ve aralarındaki ilişkiler, çiçekli rengarenk bahçeler, yetim çocuklar… Tabi her güzel giden yaşantıda kesinlikle kötü bir karakter bulunmaktadır. Despicable Me’de ki bu kötü karakterimiz ise Gru’dur. Banliyönün en kötü ve bakımsız evinde yaşayan kötü Gru’muzun en büyük amacı Ay’ı çalmaktır; yani bildiğimiz Dünya’nın uydusu olan Ay’dan bahsediyorum. Ve olaylar hiçte Gru’nun planladığı gitmez. Peki Gru iyiliği bulacak mı? Birbirinden tatlı üç yetim kız ile hayatının yavaş yavaş değişmesi ve bu değişimin...
(+38) Kişi oy verdi. Bu filme oy vermek ister misiniz?

Gone Girl-Kayıp Kız (2014)

Çok sıradışı bir teması olan baştan sona acabalarla geçireceğiniz,sizi sürekli şaşırtan bir film Gone Girl. Filmin İMDB puanı 8.1 ve emin olun bu puanı sonuna kadar hakediyo. Nick ve Amy tanıştıklarından itibaren birbirini çok seven mutlu bir çifttir.Bu mutluluklarını evlenerek dahada ileriye taşımak isterler.Başlarda evlilikleri çok güzel geçsede yavaş yavaş bazı sorunlar gün yüzüne çıkar ve bir gün amy nin ortadan kaybolmasıyla işler iyice karışır.Konusunu okuyunca alelade bir film olduğunu düşünebilirsinz ancak sizi temin ederim fazlasıyla sıra dışı ve etkileyici bi film.Bana güvenin ve...
(+38) Kişi oy verdi. Bu filme oy vermek ister misiniz?

Spirited Away – Ruhların Kaçışı (2001)

Açıkcası normalde bir anime hayranı değilim çok fazla anime izlediğimde söylenemez. Hatta izlediğim ikinci ya da üçüncü uzun metraj anime filmi Spirited Away. Ancak o kadar başarılı bir anime ki izlerken hiç sıkılmadım hatta keyif aldım. İzlediğim her sahnede yönetmen Hayao Myazaki’nin hayal gücüne hayran oldum. Myazaki hayal gücünün sınırlarını zorlamış bu filmde. 2003 yılında Akademi Ödüllerinde uzun metrajlı en iyi animasyon filmi Oscarını kazanan film, türünün en iyi örnekleri arasında gösteriliyor. Oscar kazanmayı başaran ilk anime özelliği taşıyan Ruhların  2002 yılında da 52. Berlin Uluslararası Film Festivalinde...
(+37) Kişi oy verdi. Bu filme oy vermek ister misiniz?

Dirty Dancing – İlk Aşk, İlk Dans (1987)

Günümüz filmlerinin aksine üçüncü kişilerden uzak bir aşk ve dans hikayesi. Oğlumuz Patrick Swayze 80’li yılların taş çocuğu, Jennifer Grey de taş ‘bebeği’dir. Bu ikilinin uyumuna mı aşık oldum yoksa filmdeki Oscar kazanmasını sağlayan şarkı seçimlerine mi bilemedim. Asla bir dakikasında bile senaryoda bir boşluk ya da aykırılık bulunmuyor. Çok hafif bir geçişle araya baba kız hatta abla kardeş ilişkisini bile sıkıştırmış.Hiç bir karakter için içinde kötülük bulundurmayan nadir filmlerden. Ah bize de böyle dans hocası dedirtiyor.Bu film dans aşk filimlerinin atasıdır. Hakkında klişe...
(+33) Kişi oy verdi. Bu filme oy vermek ister misiniz?

Love Actually – Aşk Her Yerde (2003)

Aralık ayı kesinlikle yeni yıl ayı! Bu yüzden izlediğim güzel yeni yıl filmlerini yazmak istiyorum bu ay. İlki, kurgusunu çok sevdiğim Love Actually filmi. Farklı karakterlerin hikayelerinin anlatıldığı ve bir yerden sonra bu karakterlerin birbirine bağlandığı senaryolar inanılmaz hoşuma gitmiştir. Bunun en iyi örneği de bir Türk filmi olan Anlat İstanbul’dur bence. Love Actually’de de yılbaşı gecesine kısa bir süre kala farklı yerlerde, farklı hikayeler yaşan bir grup insan anlatılıyor. Filmin mesajı “nerde ve kim olursanız olun aşk her yerdedir ve ondan kaçamazsınız”. Oldukça...
(+31) Kişi oy verdi. Bu filme oy vermek ister misiniz?

The Blind Side – Kör Nokta (2009)

The Blind Side: Evolution of the Game adlı kitaptan uyarlanan filmimiz Micheal Lewis nam-ı diğer Big Mike’ ın NFL’e uzanan yolculuğunun gerçek hikayesidir. Big Mike derslerinde başarısız, sosyal ilişkileri zayıf ve evsiz bir çocukken iyi bir aile tarafından sahiplenilir. Bizde bu iri yarı, sessiz ve cüssesi kadar büyük kalbe sahip çocuğun gelişimine şahit oluyoruz. Açıkçası bu filmi izlemek için çok geç kaldığımı düşünüyorum. Film türü olarak dram yazdığı ve izleyenlerin hep ağladıklarını söylemesinden dolayı içimi karartmaya gerek yok diye izlemeyi hep erteledim. İzledikten sonra...
(+30) Kişi oy verdi. Bu filme oy vermek ister misiniz?

Starbuck – Benim 533 Çocuğum Var (2012)

“Baba olmak nasıl bir duygu?” Bu soruya verilebilecek cevabı beyaz perdeye bu kadar orjinal bir şekilde yansıtan pek az film vardır eminim. Oyunculuklarıyla, senaryosuyla, müzikleriyle sıcacık bir film. Zaman zaman güldüğümüz, zaman zaman gözyaşlarımıza hakim olamadığımız bu filmde başrolleri Patrick Huard ve Julie LeBreton paylaşıyor. Ana karakterimiz David Wozniak, birgün 533 çocuğun biyolojik babası olduğunu öğreniyor ve her biriyle tek tek gizli kimliğiyle görüşmeye başlıyor ve bize de arkamıza yaslanıp 103 dakika güzel bir vakit geçirmek kalıyor. FRAGMAN...
(+29) Kişi oy verdi. Bu filme oy vermek ister misiniz?

Yamakasi (2001)

Free run terimini duymuşsunuzdur daha çok parkur koşusu olarak bilinir. Fransızlar sanırım bu tarzda film yapmayı seviyorlar olacak ki banliyo 13 filmide aşağı yukarı bu tarzda bir filmdir. Ama yamakasi’nin bende ayrı bi yeri vardır eminim sizde izlediğiniz zaman bu hisleri tadıcaksınız. Bol atraksiyonlu eğlenceli ve samimiyet dolu bir film yamakasi. Hiç  düşünmeden izlemenizi tavsiye ederim şimdiden iyi seyirler  dilerim… IMDb 6.1/10 FRAGMAN...
WordPress Themes